Alerji Hakkında 10 Önemli Madde

Sizce alerji geçer mi? Ömür boyu bize eşlik mi eder? Alerjilerden kurtulmanın bir yolu var mı?

 

Fonksiyonel Tıp Yaşam Koçu Züleyha Alperdem ile birlikte hazırladığımız bu 10 madde alerjilerden tamamen kurtulmanızı sağlayabilir. Bizzat kendi alerjilerinden bu şekilde kurtulan Züleyha Alperdem’e göre, alerjilerden kurtulması için yaşamının komple değişmesi gerekmiştir. Ben de kendi danışanlarımda elde ettiğim olumlu sonuçlardan ve bilimsel bulgulardan yola çıkarak aşağıdaki bilgilerin yalnız alerji değil tüm kronik hastalıklarda hayata dahil edilmesi gereken basamaklar olduğunu belirtebilirim.

 

Bilimsel ve deneyimsel olarak elde ettiğimiz ve sizler için derlediğimiz yazımızda kendiniz için birçok önemli yararlı bilgiler edinebilirsiniz.

 

1.Mikrobiyota

Hijen hipotezini duydunuz mu? Çocuklukta mikroplara yeterince maruz kalmayan bireylerde mikrobiyota dengesinin değiştiğini ve alerjiler dahil birçok hastalığa zemin hazırladığını vurgular bu hipotez. Hipotez deyip geçmeyin % 100 katılıyorum bu hipoteze, etrafınızdaki tüm insanları inceleyin, çocuklukta bol bol toprakta oynayan, arkadaşları ile dışarıda vakit geçiren ve kirlenmekten korkmayan bireylerde hastalık riski azalmakla birlikte alerji görülme sıklığı çok daha düşüktür. Gelişmiş/gelişmemiş ülkelerdeki alerji oranları farkı da bunu destekler niteliktedir. Sonra antibiyotik kullanımı, berbat beslenme alışkanlıkları, sezaryen doğum, anne sütünü yeterince alamama, tüm bunlar mikrobiyota dengesizliğine neden olur.

2. Ağır metaller

Ağır metaller sadece otoimmün/inflamatuvar hastalıklara sebep olmakla kalmaz, aynı zamanda alerjilere de neden olur. Vücutta biriken ağır metaller bir yandan vücut proteinlerinin şeklini değiştirirken, diğer yandan bağışıklık sisteminin baskılanmasına veya düşük dereceli kronik inflamasyonuna neden olurlar. Ayrıca kandida ve cıva birbirine destek olarak vücutta birikime neden olan iki unsurdur.

 

3. Küf

Her alerjik bünyede küfe karşı alerji görülmeyebilir. Diğer taraftan alerjilerde ağır metaller ve mantarlar sıkça görüldüğünden, kandida olasılığı her alerjik bünyede düşünülmesi gereken bir olasılıktır. Bununla birlikte kandida kendini koruyabilmek için sığınak anlamına gelen biyofilm üretir. Bu biyofilm için cıva, demir, kurşun kullanır. Eğer bir kişide bu durum varsa, küflü ve nemli bölgeler bu kişilerdeki alerjik reaksiyonların hiç geçmemesine neden olabilmektedir.


4. Tüm bariyerlerin geçirgenliği

Bariyerler sadece bağırsaklar anlamına gelmez. Vücudun dışı ile içi arasındaki sınır oluşturan tüm bariyerleri söyleyebiliriz. Cilt, akciğerler, genital organlar, anüs, bağırsaklar, mide, ağız, kulaklar, gözler, dil. Genellikle önce bağırsakların geçirgenliği artar sonra diğer bariyerlerin. Tüm bariyerlerin hücre yapıları da birbirine oldukça benzerdir. Alerjiler de genellikle en az 1 bariyerin geçirgenliği ile ilişkilidir. Bağırsakların onarımı en güçlü etkiyi yaratır.

5. Vitamin mineral antioksidan yetersizlikleri

Alerjilerde herkeste farklı olmak üzere bazı yetersizlikler görülür. Bunların başında antioksidanlar ve karaciğerde kullanılan vitamin, mineraller gelir. Omega 3, b vitaminleri, çinko, magnezyum, selenyum, flavanoidler, a vitamini, d vitamini desteklerinin besin kaynakları ile birlikte verilmesinin olumlu etkileri görülmektedir.


6. Görünmez toksin kaynakları

Bazen sağlıklı bir şey yerken dahi farkında olmadan vücuda ağır metal toksin yük alınıyor olabilir. Yemek pişirilen kaplar, günlük kullanılan takılar, kıyafetler, cilde sürülen ürünler, ev temizliği ve beden temizliği için kullanılan ürünler vücutta toksin artışına neden olabilir.

7. Egzersiz

Alerjik bünyelerde egzersiz konusu oldukça hassas bir konudur. Örneğin, egzersiz yapmayan birine glüten zarar verebilirken, aynı kişi egzersize başladığında gluten aynı etkiyi yaratmayabilir. Bunun sonucu olarak Anaflaksi veya ürtiker oluşabilir. Egzersiz hem bağırsakları hem de bağışıklık sistemini güçlendirir ve alerjik reaksiyonlarda azalma görülebilir.

8. Yoga/meditasyon veya stres yönetimi

Alerjileri tetikleyen en güçlü faktörlerden biri strestir. Stresi doğru yönetebilmek için öncelikle stresi tanımak, strese sebep olan faktörleri fark etmek, stres yaratan olgulara farklı bir bakış açısı kazanarak stres olgularını ortadan kaldıracak çalışmalar yapmak çok önemlidir. Neden aynı olaydan herkes aynı şekilde etkilenmez örneğin?

9. Aromaterapi yağları

Aromaterapi yağları ile tedavi süreci desteklenebilir, alerjik bünyelerde olumlu yönde ilerlemeler görülebilir. Bu sebeple destekleyici olarak mutlaka kullanılmalıdır. Alerji tedavisini destekleyici pek çok aromatik yağ bulunmaktadır. Örneğin alerjik riniti olan bireylerde nane yağını tedaviyi destekleyici olarak dahili ve harici kullanım için önerilebilir.

10. Uyku

Alerjik bünyelerde hormon sistemi dengesizleşir. Bu sebeple yeterli ve düzenli uyku her sağlıklı insanda olduğu gibi bu bireylerde de kaçınılmaz tedavi edici etkiye sahiptir. Tek başına yeterli (8 saat) uyku gerekli hormonların sağlıklı ve düzenli salgılanmasında yeterli değildir. Düzenli yani aynı saatlerde uyumak ve uyanmak bedenin sirkadiyen ritmini korumasını hormonların yeterli ve düzenli salgılanmasını sağlar. Yeterli ve düzenli uykunun mümkün olduğunca güneş doğum ve batım saatlerine yakın olacak şekilde düzenlenmesi gerekir.

 

Siz de alerjilerinizi yenebilirsiniz. Tekil bir uygulama veya kısa yol aramak yerine gerçek çözüm için yaşamınızı değiştirmek size çok daha iyi gelecektir.

 

Alerji ve Cilt Hastalıkları’nda Doğru Beslenme ve Detoks Programımız 7 Eylül’de başlıyor. 4 hafta boyunca online grup çalışmasında tüm bu bilgileri ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Bilgi almak için tıklayın.

 

İlker Pazarbaşı

Fonksiyonel Tıp Uzman Diyetisyeni