Aralıklı Açlık

Aralıklı açlık neye iyi gelmiyor ki?

Şimdiye kadar yapılan çalışmalar aralıklı ve kontrollü açlığın tüm inflamatuvar göstergelerde ve hissedilen tüm hastalık belirtilerinde iyileşmeler sağladığını gösteriyor. Çünkü bizim bedenimize açlık DOSTTUR. Tokluk ise yabancıdır. Yani bir homo sapines sapines türü canlılar (insanlar) açlığa alışığız, bizim dostumuzdur ama tok olmaya alışık değiliz, bu sürekli tokluk genlerimize ters. Aslında dünyadaki tüm canlılar açlığa adaptedir ama tokluğa karşı adapte değildir.

Açlık evrimsel olarak adapte olduğumuz bir stres faktörüdür, bu nedenle akut açlık anti inflamatuvardır. Bugünkü tokluk durumumuz ise kronik bir durumdur. Ve kronik stres yaratır ve hasta eder. Daha bilimsel açıklayayım: Açlık durumunda proinflamatuvar sitokinler azalır, anti inflamatuvar sitokinler artışa geçer. Bu ise inflamasyonun azalması, ağrıların da azalmasıdır.

 

Herkes yapmalı mı?

  • Hamileler, emzirenler ve çocuklar yapmasın.

  • Hastalar diyetisyenlerine veya doktorlarına sorsunlar. Hastalara öneririm ama bilmeden kontrolsüzce yapılmasından endişe ediyorum.

ÖNEMLİ!!

 

Karaciğerin 2. faz reaksiyonlarının besin ögelerinin yeterli olması önemli. Çünkü açlık 1. fazı tetikler 2. fazı baskılar. 1. fazdan sonra toksinler daha da zararlı hale gelir ve hızlıca 2. faza girmeleri gerekir. Eğer karaciğer 2. fazın besin ögeleri yetersiz ise 2. faz sekteye uğrar, 1. fazdan sonra daha da reaktif olan ara metabolitler daha çok zarar verir. Bu nedenle önce 2.fazı güçlendirin.

 

Nasıl mı? B vitaminleri, hayvansal proteinler, lahanagiller, kırmızı mor sebze ve meyveler tüketerek. Bir de kan şekeri dengesizliği olmaması adına açlık yaparken karbonhidrattan fakir beslenmeyi ihmal etmeyin. Eğer insülin direnci, hipoglisemi, tip 2 diyabet durumunuz varsa diyetisyeninizden yardım alın.

 

Sağlıklı günler dilerim,

İlker Pazarbaşı