Nelerden Hasta Oluyoruz?
Diğer adımlar ise çevresel. Aslında zihin de çevresel etmenler arasında değerlendiriliyor ama ben bunun genlerden çok daha önemli, etkili bir faktör olduğunu görüyorum.
Her gün olumlu olanı düşünmek için sizlere basit bir ipucu vereyim: Hayal kurun. Her gün hayal kurun. Kurduğunuz hayali bir kâğıda dökün. Hayalinizi yazarken “istiyorum, yapacağım” gibi kelimeler değil, şimdi var olduğunu hissettiren şekilde yazın. Yani “Ege’de bir sahil kasabasına yerleşeceğim” veya “yerleşmek istiyorum” demek yerine “Ege’de şu sahil kasabasında (yeri belirtin) yerleştim, şöyle bir evde (evi tarif edin) yaşıyorum” yazın. Bunun çok daha büyük etkisini göreceksiniz.
Yeryüzündeki bütün hastalıklar kişinin çevresi ile çatışmasından kaynaklanır. Toksinlerin varlığı bir zorluktur. Her ay ekonomi stresi yaşamak bir zorluktur. Küçükken yeterince korunmamış hissetmek, sevmediği şekilde çalışmak, iyi beslenemiyor olmak da birer zorluktur. Herhangi bir zorlukta kişinin bedeni bir yere kadar direnir, nihayetinde dayanamaz ve akut belirtiler görülür. Önlem alınmazsa kronik belirtilere yol açar. Hala önlem alınmazsa artık kronik hastalık tablosu görülmeye başlar.
Nasıl önlem alacağız? Maalesef tıp sistemi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önlem almaya çalışmıyor. Yani herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurduğumuzda “bir şeyin yok” denmesi sadece ülkemizde olan bir şey değil. Ancak önlem almış olamıyoruz ki. Aylarca yıllarca bir şeyin yok dendikten sonra birden kanser gelişince, “bugüne kadar niye gelmedin” denince insan da “hadi oradan…” diye bir haykırmak istiyor tabi.
Kendi sağlığınızı önemsiyor musunuz? O zaman şu maddelere dikkat edin:
Bilinçlenmek zorundayız, düşünce yönetimi yapmak zorundayız. Tepkilerimizi ölçmek, bize fayda verecek şekilde düzenlemek ve sakinliği seçmek bize çok fayda getirecek. Dilerim hep beraber bunu başarabiliriz.
Sevgiler,
İlker Pazarbaşı