SIBO’nun ne olduğunu biliyoruz. Bağırsaklarla ilgili şikayetlerin tamamı bir şekilde sibo veya mikrobiyota kompozisyonu ile ilişkili. SIBO durumuna özel antibiyotik kullanılıyor, çok yararlı olabiliyor ancak sonra yeniden sorunlar baş gösteriyor. Çünkü SIBO oluşumuna neden olan faktörlerin üzerinde hiç durulmamış oluyor. Daha da ilginci, hastaların sebeplerle hiç ilgilenmiyor olması. Oysa çözüm sebeplerden geçer. Yani hayatınızda pek birşey değiştirmeden sonucu değiştiremezsiniz. Sonuçta siz hasta değilsiniz. Hastalık diye bir şey yok. Bu bir sonuç tablosudur. Vardığınız sonuçtan, gelinen noktadan memnun değilseniz, sizi buraya getiren etkenleri bulmanız ve onlardan kurtulmanız gerekir.
*SIBO durumunda Düşük FODMAP diyeti çok önemli rahatlama sağlıyor. Düşük FODMAP diyetini yaparken katı bir şekilde yapmanızı önermem, en iyisi esnek uygulamak. Yani yüksek FODMAP’li besinleri diyetinden tamamen çıkarmak yerine, aralarında sana dokunmayanları ve dokunmayan miktarları tüketmeye devam etmek. Çünkü besin çeşitliliği önemlidir.
*İkinci önerim aloe vera (İnstagram tarifime bakabilirsiniz) tüketimi.
*Üçüncü önerim kemik suyu tüketimi. Eğer kemik suyu tüketemiyorsanız glutamin amino asidinden günde 5-10 gram kadar kullanabilirsiniz. Ancak kemik suyu daha etkilidir. Glutamin, ince bağırsak hücreleri tarafından enerji eldesinde kullanılan bir aminoasittir ve iyileşmeyi hızlandırır.
Sakın fermente besinler, probiyotik-prebiyotik vb kullanmayın. Bilimsel çalışmalar sadece bazen olumlu sonuçlar gösterirken teori ve pratik birbirine uymuyor ve ilk başlarda daha fazla zarar görüyorsunuz. Sonraki aylarda kullanabilirsiniz.
A vitamini çok faydalı. Bunun için organik tereyağından elde edilen sadeyağ öneririm. Bu aşamada değil ama sonraki aylarda organik süt veya yoğurdun kaymağı da yenebilir.
Sindiriminizi güçlendirmek için zencefil çayı ve/veya 1 yemek kaşığı ev yapımı elma sirkesini yemeklerden 5 dk önce öneririm. Sirke rahatsızlık verirse 1 tatlı kaşığı hatta 1 çay kaşığı dahi olsa tüketilmesinde yarar var.
2-3 ay bu şekilde ilerledikten sonra probiyotik takviyesi alabilirsiniz, ancak ev yapımı fermentasyon da öneririm. Bunun için sevgili suzan tekin’in (instagram: @suzi.tekin) fermantasyon kursuna mutlaka katılmalısınız. Çünkü gerçek, bilimsel ve etkili fermantasyonu orada öğrenebilirsiniz. Ben kursuna yazıldım bile.
Gelelim diğer değişkenlere:
– Neden kaygılısın? Neden gerginsin? Bunun üzerine eğilebilir misin? Lütfen…
– Yavaş yemelisin, farkındalıklı yemeyi denedin mi? Sindirimde büyük fark ediyor.
– Sabah akşam 5 dk ayırıp meditasyon yapar mısın? Büyük bir dönüşümün küçük bir dönüşümü olacak bu senin için.
– Elini kalbinin üstüne koy, kendini düşünerek seni seviyorum de. Veya kendimi seviyorum de.
– Yine elin kalbinin üstünde sevgi… şefkat… merhamet… minnettarım… de. Hatta sevmediğin insanlar aklına gelirse onları düşünerek bunları söyle…
Seni sürekli kaygıda tutan kişi/olayları hayatından çıkarmayı dene. Çıkaramıyorsan etkilerini azaltmak için kendini mutlaka eğit. Olumsuz durumlarda olumlu durumları aklına getir. Komik şeyleri düşünebilirsin veya güzel şeyleri… güneşi, rüzgarı, kuşları, kediyi hemen o an hissedebilir, onlara odaklanabilirsin. Kim bilir belki de gün gelir hayatını değiştirirsin. Olmaz olmaz deme 🙂
İlker Pazarbaşı