Tip 2 Diyabet ve Çözümler - 3
Kilo Verin
BKI değeriniz 24’ün üzerindeyse kilo vermeniz gerekebilir. Eğer spor yapıyorsanız ve kemik yoğunluğunuz fazlaysa, kas kütleniz artmışsa BKI değerleri yüksek çıkabilir, bu durumda kilo vermeye gerek yok, zaten muhtemelen diyabet değilsinizdir. Diğer durumlarda kilo vermekte yarar vardır.
Kilo vermek için evet biraz düşük kalorili diyet yapmanızda yarar var. Önceliğiniz daha önce belirtmiş olduğum diyet olmalı. Çünkü düşük karbonhidratlı diyetle birlikte zaten daha kolay kilo verirsiniz. Yani diyet hem tok tutar, hem kilo vermenize yardımcı olur, hem kan şekerini dengeler hem de bağırsaklarınızı onarır. Ne kadar önemli farkında mısınız? Ama lütfen % 50 karbonhidratlı diyetlerle kıyaslamayın çünkü % 50 karbonhidratlı diyetin bu faydaların hepsini aynı anda sağlama ihtimali çok çok düşük.
Kaç kalorilik bir diyet: Bence kaloriyi hesaplamayın çünkü herkeste aynı etkiyi göstermiyor. Sadece kilo veremiyorsanız yağı biraz azaltmaya gidin. Hala kilo veremiyorsanız bir uzmana danışabilirsiniz.
Egzersiz olmazsa olmazımız. Nasıl yapacağız? Eve 2 kg’lık (kişiye göre değişir) dambıllar alabilirsiniz. Bununla kollarınızın farklı bölgelerini çalıştırabilirsiniz. Bu sizin zihninizi de kuvvetlendirir. Evde çömelme çalışması da yapabilirsiniz. Çömelip kalkma çalışması, özellikle ağırlık üzerinizdeyken yapınca bacak kaslarınız çok çalışır. Günlük yarım saat de yürüyüş eklersek tamamdır. Her açıdan, kilo verme, zinde hissetme, zihin açıklığı, diyabet belirtilerinin azalması… Farkını görebilirsiniz.
Egzersiz

Daha fazla yürümeye çalışın, evinize 2-4 kg’lık dambıllar alabilirsiniz. Bu dambıllar ile kollarınızda kas yapımını artırabilirsiniz. Dambılları üzerinize alarak çömelme-kalkma çalışması yapabilirsiniz. Günde 3×10 ile başlayın. Ayaklarınıza ayak ağırlıkları bağlayarak ev içi yürüyüşünüzü daha enerji harcatan bir hale getirebilirsiniz. Dahası, bu ağırlıklarla ayağınızı dizden kırıp kaldır-indir yaparak ayak ve bacak kaslarınızı güçlendirebilirsiniz. Bu ağırlıklarla çalışmanın başka ne gibi faydası var?
Yağlardan salgılanan maddeler (adipokin) daha çok insülin direnci ve diğer hastalıklara da sebep olabilirken, kastan salgılanan maddeler (miyokin) ise insülin direncini azaltıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve sakinleştiriyor, beyni besliyor. Özellikle kol ve bacaklardan salgılanan maddeler bunları sağlamada çok etkili.
Diyabet sürekli üst üste eklenen yanlışlarla ortaya çıkıyor. Bu nedenle tek bir çözümü yok. Ama çözümleri sıraladım sizlere. Stres yönetimi bir sonraki paylaşımım ve insülin direncini düzeltmede kullanabileceğiniz ilk adım olabilir.
Meditasyon

Günde 5 dk. Sabah veya akşam. Herkes uyurken veya odada tek başına. Nefes al, nefes ver. Nefesine odaklan. İçine dolan havanın seni iyileştirdiğini, sana şifa olduğunu hayal et. Hiçbir şey düşünme, aklına bir şeyler geldiğinde aklından at ve yeniden nefesine odaklan. Yeniden aldığın nefesin sana şifa olduğuna odaklan.
Biliyor musunuz, neye odaklanırsanız, neyi hayal edip ona odaklanırsanız o gerçek olur. Hep öyle olmadı mı? Zihninizde bir şey canlandırdınız sonra onun için harekete geçtiniz. Elinizde tuttuğunuz telefon bundan 20 yıl öncesine göre bilim kurgu filmlerinden çıkmış bir cihaz değil mi? Bu telefonu 20 sene öncesinin insanına anlatsanız çok fazla Amerikan filmi izlemişsin deyip alay etmez miydi? Bu yazıyı okuduğunuz platform, öncesinde birilerinin zihninde bir ihtiyacı karşılayacağı düşüncesiyle tasarlandı. Her şey zihinde başlar ve zihin toprak gibidir, ne ekersen o büyür. Bazı insanlar, televizyon, gazete haberleri zihninize yabani ve zararlı ot tohumları eker. Okuduğunuz kitaplar, kişisel gelişim araçları genellikle faydalı tohumlar eker. Siz zararlı otları temizlemez, yerine iyi tohumlar ekmez veya tohumların bakımını yapmazsanız (örneğin her gün tekrar etmek) tabi ki hayal olarak kalır. Sadece tohum size meyve vermez. Tohumu ekmeniz, bakımını yapmanız gerekir.
Her düşünce bir tohumdur. Bu tohumu büyütürken kişisel gelişim araçları size yardımcı olur. Meditasyon toprağınız için gübre olabilir. Bilimsel çalışmalar da bunu destekler, tüm kronik hastalık belirtilerinde azalma olduğu defalarca gösterilmiştir.
Elinizdeki bu gücü kullanmayıp başkalarından medet umarsanız gün gelir yine aynı sonuca ulaşırsınız. Bu sizin elinizde başkasının değil. Bizler size yol gösterebilir, bazı konularda işlerinizi kolaylaştırabiliriz. İyileştirmek bizim yapabileceğimiz bir şey değil, iyileşmek sizin kendiniz için yapabileceğiniz bir şey.
Uyku
İnsanlar uykularına önem vermiyorlar sonra neden ben hastayım diyorlar. Günde ortalama 7 saat uyku yeterli iken süre kişiye göre değişiyor. 8 saatin üzerinde uykunun normal olmadığını düşünüyorum ve nedenlerine odaklanmak gerekir. 6 saatin altını da yeterli bulmuyorum. Bunun nedenlerinin de araştırılması gerekir. Ama bilin ki sadece süre değildir önemli olan. Saat kaç ile kaç arasında uyuyorsunuz, bu da çok önemli. Gün karardıktan sonra sakin bir yaşama geçmek gerekli. 22.00 tüm dünyevi şeylerden uzaklaşmanız için iyi bir saat. 23.00’e kadar zihninizi besleyebilirsiniz. Bunun için kitap ve/veya meditasyon olanaklarınızı değerlendirin. 23.00’de uyumaya geçebilir veya bu saatleri sadece zihninizi dinlemeye ayırabilirsiniz. Eğer zihniniz çok çalışıyorsa öncesinde güzel, motive edici, rahatlatıcı şeyler okumanızı öneririm. Uykunuzun gece bölünmemesine gayret gösterin. Telefonunuzu kapatın veya başka odaya bırakın. Sessize de alın veya sesini iyice kısın. Odanızda ışık olmasın, ses de olmasın veya rahatsız edici seviyede olmasın.
Şu kadar saat uyuyorum demek yetmiyor. Saatlerini de ayarlamak gerekiyor. Hatta öncesinde sakinleşmeye geçmek, yavaşlamak ve motive edici bir şeyler okumak çok yararlı. Son saatlerde meditasyon ve yumuşak hoş bir müzik neden size eşlik etmesin ki?
NOT: Burada yazdıklarım bilgilendirme amaçlıdır, kişisel tedavi yerine geçmez.
İlker Pazarbaşı
Uzman Diyetisyen
Fonksiyonel Beslenme Akademisi